Adam Yayınları Aforizma Ahmet Altan Ahmet Say Aklımda Kalanlar Alberto Giacometti Alejandro González Iñárritu Alıntı Alıntıladıklarım Alıştırmalar Altın Koza Film Festivali Anatole France Antoloji Aspendos Opera ve Bale Festivali Ataol Behramoğlu Ayfer Tunç Bilgi Yayınevi Birhan Keskin Boticelli Can Yayınları Candan Erçetin Cemal Süreya Çağan Irmak Değinmeler Deneme Dergi Diego Velázquez Dinlediklerim Düşbükeyler Edebiyat Edgar Degas Edward Munch Eleştiri Elias Canetti Enis Batur Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi Erzurum Eylül'e Mektuplar F. Scott Fitzgerald Fazıl Hüsnü Dağlarca Felsefe Ferit Edgü Film Galeri Gece Gece Edebiyat Gezi Giorgione Goya Gustav Klimt Gülten Akın Gündemdekiler Günler Günlük Günlükler Günün Şarkısı Halikarnas Balıkçısı Hayat Notları Heykel Hilmi Yavuz İçebakan İdil Biret İstanbul Bienali İstanbul Modern İzlediklerim İzlek İzmir Sanat Jan van Eyck Jean Auguste Dominique Ingres Johannes Vermeer John William Waterhouse Karalama Defteri Kırıntılar Kısa Metinler Kitap Kitap Eleştirileri küçük İskender Kürşat Başar Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi Malraux Marc Chagall Marguerite Duras Matisse Mektup Memet Fuat Metis Yayınları Mırıldandıklarım Michelangelo Milan Kundera Murathan Mungan Mühür Dergisi Müzik Nâzım Hikmet Not Defteri Notos Nuri Bilge Ceylan Oğuz Atay Okuduklarım Okuma Defteri Okuma Günlüğü Okuma Şenliği Önerdiklerim Öneri Öykü Özlü Söz Paul Klee Penguen Kolu/Kanadı Picasso Plan Proje Refik Durbaş Rembrandt Resim Resim Defteri Roman Rota Sabancı Müzesi Salâh Birsel Sanat Sayıklamalar Seçtiklerim Sel Yayıncılık Selçuk Altun Seyir Defteri Sezen Aksu Sıla Sinema Söyleşi Sözcükler Sözünü Sakınmadan Stefan Zweig Şiir Şiir Düşü Şiirler Tiyatro Tomris Uyar Van Gogh Varlık Dergisi Venedik Film Festivali Venüs Veysel Çolak Videolar Viktor Hugo Yaşar Kemal Yazı Masası Yazılar YKY Yön Yayınları Zeki Demirkubuz


7 Ağustos 2015
Cuma

Eskiden her evde mutlaka birkaç cilt ansiklopedi olurdu. Hayatında hiç kitap okumamış insanların evlerinin en görünür yerinde ansiklopedi görmek mümkündü. Ansiklopedilerin çoğu gazeteler tarafından kuponla okurlarına dağıtılırdı. O zamanlar ortaokul ve liselerde ansiklopedilerden araştırma ödevleri verilirdi. Biraz da bu nedenle çocuklu ailelerde ansiklopedi ihtiyacı doğardı. Şimdi her şeye internet ortamında ulaşılıyor. Ödevler de merak edilen konular da internet sayesinde araştırılıyor. Aslında internet tam olarak o ansiklopedilerin görevini görmüyor bence. Çünkü internette o kadar çok gereksiz bilgi dolaşıyor ki birçok kişi aradığını bulamıyor. Daha doğru bir ifadeyle aranan bilgiye tam olarak ulaşmak her zaman mümkün olmuyor. Ansiklopediler her zaman bir yayın kurulu tarafından oluşturulurdu. Yer alan bilgiler kendi alanının önde gelen kişilerinin editörlüğünde yazılırdı. Hemen hemen her konuda olabildiğince iyi bir şekilde bilgi verecek düzeyde olurdu ansiklopediler. Bazıları görsel olarak da tatmin edici olurdu. Bazıları ise olabildiğince yazıyla dolu, renksiz ama yine de insanın eline alınca bambaşka düşüncelere dalıp gittiği çekici kitaplardı.
Benim de en sevdiğim şeylerden biriydi ansiklopedi okumak. Elime alırdım, bir köşeye çekilirdim ve rastgele bir sayfa açıp okumaya başlardım. Özellikle ülkelerle ilgili bölümler çok ilgimi çekerdi. Bazen bir bilim adamı bazen de bir tıp bilgisi, bazen bir yazar bazen de bir element, bazen bir siyasetçi bazen de bir hayvan türü… Onlarca farklı konunun bir arada olduğu bu kitapların, çocukluğumdan beri, hayal gücüme büyük katkısı oldu. Şimdi ansiklopedi bulmak gerçekten çok güçleşti. Eski ansiklopedilerin de bazı maddeleri güncelliğini yitirdiği için ilgi çekmiyor. Ama şimdi bir ekip kurulsa ve bir ansiklopedi oluştursalar herhalde en çok ben sevinirim.
En son Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi’ni edinirken bu sevinci yaşamıştım. Bir de uzun zamandır aradığım ama henüz bulamadığım Ahmet Say’ın Müzik Ansiklopedisi’ne sahip olursam bu sevinci yaşayacağımı düşünüyorum.

7ağustos’15gecesi edirne

Tuna BAŞAR

Yorum Gönder

  1. Bir gun herkes "ayy cok vintageee" diyerek pesine düşecek Meydan Larousse'lerin. Eminim :))

    YanıtlaSil

Tuna BAŞAR

{picture#https://lh3.googleusercontent.com/-D5kOteDnoJw/AAAAAAAAAAI/AAAAAAAABGE/655dNdgH4u8/s120-c/photo.jpg} 1985 yılında doğdum. İzmir Karşıyakalı'yım. 2004 yılının son çeyreğiyle birlikte başladığım yazı serüvenime Gece Edebiyat adlı blog sayfamda devam ediyorum. Yazılarım ve şiirlerim Ada (Samsun),Aykırı Sanat, Berfin Bahar, BH Sanat, Çalı, Genç Hayat, İzmir İzmir, Kaçak Yayın, Kar, Koridor, Kum, Kuşak, Kül Öykü, Lacivert Sanat, Mor Taka, Onaltıkırkbeş, Sunak, Taflan, Varlık, Virgül gibi dergilerde yayınlandı. {facebook#http://www.facebook.com/tunabasar} {twitter#http://www.twitter.com/tunabasar35} {google#http://plus.google.com/+TunaBasar} {pinterest#http://www.pinterest.com/tunabasar35} {youtube#http://www.youtube.com/c/TunaBasar} {instagram#http://www.instagram.com/tunabasar35}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.