Adam Yayınları Aforizma Ahmet Altan Ahmet Say Aklımda Kalanlar Alberto Giacometti Alejandro González Iñárritu Alıntı Alıntıladıklarım Alıştırmalar Altın Koza Film Festivali Anatole France Antoloji Aspendos Opera ve Bale Festivali Ataol Behramoğlu Ayfer Tunç Bilgi Yayınevi Birhan Keskin Boticelli Can Yayınları Candan Erçetin Cemal Süreya Çağan Irmak Değinmeler Deneme Dergi Diego Velázquez Dinlediklerim Düşbükeyler Edebiyat Edgar Degas Edward Munch Eleştiri Elias Canetti Enis Batur Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi Erzurum Eylül'e Mektuplar F. Scott Fitzgerald Fazıl Hüsnü Dağlarca Felsefe Ferit Edgü Film Galeri Gece Gece Edebiyat Gezi Giorgione Goya Gustav Klimt Gülten Akın Gündemdekiler Günler Günlük Günlükler Günün Şarkısı Halikarnas Balıkçısı Hayat Notları Heykel Hilmi Yavuz İçebakan İdil Biret İstanbul Bienali İstanbul Modern İzlediklerim İzlek İzmir Sanat Jan van Eyck Jean Auguste Dominique Ingres Johannes Vermeer John William Waterhouse Karalama Defteri Kırıntılar Kısa Metinler Kitap Kitap Eleştirileri küçük İskender Kürşat Başar Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi Malraux Marc Chagall Marguerite Duras Matisse Mektup Memet Fuat Metis Yayınları Mırıldandıklarım Michelangelo Milan Kundera Murathan Mungan Mühür Dergisi Müzik Nâzım Hikmet Not Defteri Notos Nuri Bilge Ceylan Oğuz Atay Okuduklarım Okuma Defteri Okuma Günlüğü Okuma Şenliği Önerdiklerim Öneri Öykü Özlü Söz Paul Klee Penguen Kolu/Kanadı Picasso Plan Proje Refik Durbaş Rembrandt Resim Resim Defteri Roman Rota Sabancı Müzesi Salâh Birsel Sanat Sayıklamalar Seçtiklerim Sel Yayıncılık Selçuk Altun Seyir Defteri Sezen Aksu Sıla Sinema Söyleşi Sözcükler Sözünü Sakınmadan Stefan Zweig Şiir Şiir Düşü Şiirler Tiyatro Tomris Uyar Van Gogh Varlık Dergisi Venedik Film Festivali Venüs Veysel Çolak Videolar Viktor Hugo Yaşar Kemal Yazı Masası Yazılar YKY Yön Yayınları Zeki Demirkubuz

04:05:00

Bilimsel olarak her insan 18 yaşına kadar çocuktur. Ama bizim ülkemizde 13-14 yaşına gelmiş çocukların büyümüş olması istenir. Artık onlar çocuk sayılmazlar ve yaptıkları çocukça hareketler tepki alır. "Artık büyümelisin" derler, "Bu hala çocuk" diye aşağılayıcı bir tepki gösterirler.
İstemezler; çocukların istedikleri gibi çocukluklarını yaşamalarını istemezler. Engellerler. Kendilerinin yıllar sonra özledikleri çocukluk günlerini, başkalarının yaşamasını kıskanırlar. "Ben yaşayamadım, o da yaşayamasın" mantığıyla hareket ederler.
Tabii böyle tepki alan çocuklar, çocuk kalmanın, hayata çocuk gözüyle bakmanın yanlış olduğunu düşünürler. Onlar da bir an önce büyümek isterler. Kendilerine "çocuk" denilmesini hakaret kabul ederler. Hatta "Ben çocuk değilim" diye itiraz bile ederler. Ama bilim 18 yaşına kadar bütün insanları "çocuk" olarak niteler.
17-18 yaşına kadar ben de hayata "çocuk" gözüyle bakardım. Üniversiteye başladığım yıllardı. Bilmezdim insanların ne kadar kötü düşüncelere sahip olabileceklerini. Acımasız insan sayısının çok az olduğunu sanırdım. Ama üniversiteye başlayınca afalladım. İnsanların ne kadar acımasız olabileceğini gördüm. Hayata çocuk gözüyle bakanların nasıl da kullanıldığını fark ettim. Sırf çocuk kalpli oldukları için, saf oldukları için, insanlara güvendikleri için bir çok insanın, bu insanlara aptal muamelesi yaptığına tanık oldum.
Üniversiteye başlayana kadar Atatürk'ün bu ülkedeki herkes tarafından sevildiğini düşünürdüm. Tam bir çocuk düşünce yapısı. Kimsenin Atatürk'ü tartışacağını, onu yok
sayacağını, ondan nefret edeceğini düşünmezdim. Ama o kadar çok Atatürk düşmanıyla karşılaştım ki neye uğradığımı şaşırdım. Galiba bu benim kabahatimdi. Çünkü bizler Atatürk düşmanlarının bu ülkeyi yönettiğini de görmüştük. Hatta şu an Çanakkale Zaferinin yıldönümünde ve Ulusal Egemenlik bayramında Atatürk'ün adını anmayanlar tarafından yönetilmiyor muyuz? Bu yöneticiler "Değiştik" diyerek hayata çocuk gözüyle bakanları kandırmadılar mı? Hayata çocuk gözüyle bakanları kullanmadılar mı?
İşte bu tür olayları gören çocuk kalpli insanlar, kendilerinden utanıyorlar. Çocuk gözlerinden utanıyorlar. Bu durumu gören 13-14 yaşındaki çocuklar, kendilerine "çocuk" denilmesinden utanıyorlar ve çocukluktan kurtulmak istiyorlar. Ne kadar yazık, değil mi?
Bugün Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı.
Sadece çocukların değil, hala hayata çocuk gözüyle bakabilen herkesin bayramını kutluyorum.

Tuna Başar

/ yirmiüçnisanikibinbeş onüçelliiki
Afyonkarahisar /
Etiketler: , ,

Yorum Gönder

Tuna BAŞAR

{picture#https://lh3.googleusercontent.com/-D5kOteDnoJw/AAAAAAAAAAI/AAAAAAAABGE/655dNdgH4u8/s120-c/photo.jpg} 1985 yılında doğdum. İzmir Karşıyakalı'yım. 2004 yılının son çeyreğiyle birlikte başladığım yazı serüvenime Gece Edebiyat adlı blog sayfamda devam ediyorum. Yazılarım ve şiirlerim Ada (Samsun),Aykırı Sanat, Berfin Bahar, BH Sanat, Çalı, Genç Hayat, İzmir İzmir, Kaçak Yayın, Kar, Koridor, Kum, Kuşak, Kül Öykü, Lacivert Sanat, Mor Taka, Onaltıkırkbeş, Sunak, Taflan, Varlık, Virgül gibi dergilerde yayınlandı. {facebook#http://www.facebook.com/tunabasar} {twitter#http://www.twitter.com/tunabasar35} {google#http://plus.google.com/+TunaBasar} {pinterest#http://www.pinterest.com/tunabasar35} {youtube#http://www.youtube.com/c/TunaBasar} {instagram#http://www.instagram.com/tunabasar35}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.